gün 7383, gece mi gündüz mü bilemiyorum, kendim çıkarmadıkça hiç ses duymuyorum. Bu duvarlar bu kadar yıkık dökükmüydü ben geldiğimde de yoksa her gün zorla kazıdığım bir 24 saattim mi çirkinleştirdi burayı... tamam tamam abartmaya gerek yok aslında tüm bir dönem içerisinde kıçımı şu sandalyeye koyup şu masa lambasını çalıştırdığım sayılı günlerden, sınavların 9. günü, 8. sınava hazırlanıyorum ve hatta 9.'ya, hazırlanıyorum derken aslında kaçına hazır girdim bilemeyeceğim sevgili humuslu tarteletlerim ama gerçek humuslu tartelet benim sınavlara nasıl hazırlandığımı yada hazırlanmadığımı ve hayatımdaki tüm sınav hazırlıklarımı toplasam belkide bir sınava bile tam hazır giremeyeceğimi bilir, ona sorun herneyse zaten bugünkü isyanım derslere değil, hocalara notlara üniversiteye hiç değil, bugünkü isyan konu başlığımız hayattaki en büyük zevklerimden birinden beni tiksindirmeyi başaran tüm dış güçler, neden mi bahsediyorum tabiki kahve. uyumamak için bardak bardak içtiğim, türk kahvesi, neskafe yada 3'ü 1 arada ayırt etmeden mideme gönderdiğim ve artık adını bile duymak istemediğim o eşsiz lezzet.
Ama genede şuan napıyoruz van more kap of kafiii içiyoruz neden kafam kağıtlara yapışmasın diye
hepinize kahve içmenize gerek kalmadan uykunuz geldiğinde vurup kafayı yatabileceğiniz mutlu ve sağlıklı günler diliyorum sevgili humuslu tarteletlerim
(hey bebek sen evinde çatalı kaşığı olmamak ne demek biliyor musun ha!!)
One more cup of coffee for the cytology.
15 Ocak 2008 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder